Starbucks

Starbucks Kullanma Rehberi – Kahve denince bütün dünyada hemen akla gelen ilk isim artık Türkiye’de. Bu kahve zinciri hakkında fazla bilgi sahibi değilseniz öğrenmek isteyeceklerinizi buradan okuyabilirsiniz.

2016 yılının sonundaki rakamlara göre 70 ülkede 23500 kadar şubesi olan Starbucks dünyanın en büyük ve en çok kazanan kahve zinciri oldu. Starbucks Türkiye’de ilk şubesini 2003 yılında İstanbul Bağdat Caddesi Erenköy’de açtı, şu anda ülkemizde 300’den fazla şube çalışmakta.

Önce Kısa Bir Starbucks Tarihi

Seattle, ABD’nin Washington eyaletinde, havası yılın çoğu zamanında oldukça soğuk ve yağışlı olan bir kenti. Bu kenti özel yapan bir başka şey ise Microsoft, Amazon ve Twitter gibi birçok teknoloji ve yazılım şirketinin merkezlerinin burada olması. Böyle olunca kentin sakinleri arasında çok sayıda genç yazılımcı var. Bu iki özellik yani soğuk hava ve genç yazılımcılar bir arada olunca Seattle kentinde kahve en önemli içecek olmuş. Durum böyle olunca ilk Starbucks şubesinin burada açılması tamamen rastlantı değil.

Starbucks zincirinin ilk halkası, ABD'de Seattle kentindeki kafe.
Starbucks zincirinin ilk halkası, ABD’de Seattle kentindeki kafe.
(Büyütmek için tıklayın)

Starbucks kurucuları Gordon Bowker, Zev Siegel ve Jerry Baldwin, iki öğretmen ve bir yazardan oluşan üç kahve meraklısı arkadaş. Kurucular Seattle’da bulunan bir başka kahve üretim şirketinde kahve yapımı konusunda eğitim almışlar. Bu üç arkadaş birlikte bir şirket kurarak 1971 yılında sadece kahve çekirdeği, çay ve baharat satmak için bir mekan açar. Buranın adını Moby Dick romanındaki bir karakterden esinlenerek Starbucks koyarlar. Logo için esin kaynağı ise yine deniz efsaneleri, yani bir denizkızı olur. Bu ilk şube beş yıl sonra yeni bir yere taşınsa da hala Seattle’da çalışmasına devam etmekte.

1982 yılında, yakın zamana kadar Starbucks CEO’su olan Howard Schultz pazarlama müdürü olarak ekibe katılır ama kurucu ortakları yeni şubeler açmaya ikna edemez. Bunun üzerine Shultz bazı yatırımcılardan finans sağlayarak Starbucks şirketini satın alır. Böylece Shultz Starbucks’ın CEO’su ve yönetim kurulu başkanı olur, Starbucks dünya çapında büyümeye başlar, günümüze kadar geçen yaklaşık 35 yıl içinde dünyanın en büyük kahve zinciri olur.

Bir Starbucks İçine Girdiğinizde

Starbucks şubeleri bulundukları binanın mimarisine ve ülkenin kültürel yapısına uygun biçimde dekore edilir, her birinin mimarisi ve içerideki dekorasyonu diğerlerinden farklıdır. Bütün dünyadaki McDonalds restoranları birbirinin tamamen kopyasıdır, fakat dünyadaki veya yaşadığınız kentteki hangi Starbucks’a giderseniz gidin sıkılmayacaksınız. Bu yüzden aynı ülkede bile olsa farklı şubelerde kahvenizi içerken kendinizi değişik bir hava içinde bulursunuz

Starbucks self-servis hizmet verir, kahvenizi veya isterseniz yiyeceklerinizi almak için ilk gideceğiniz yer kasa olacaktır. Kasada sizi bir barista karşılayacak, istediklerinizi ona söyleyeceksiniz, ödemenizi yaparken adınızı soracak. Sadece adınızı söylemeniz yeterli, barista bunu içeceğinizin hazırlanacağı bardağın üzerine yazacak. Sonra tezgahın diğer ucuna geçerek beklemeniz gerekli. Aynı barista veya başka bir barista hızlı bir biçimde sizin içeceğinizi hazırlayacak ve bittiğinde adınızı söyleyecek. Bundan sonra içeceğinizi alıp bir masaya oturabilirsiniz.

Starbucks size iyi bir kahve ve yiyecek servisi yanında sıcak bir ortam, rahat koltuklar ve herkesin kullanabileceği internet sunar. Burada garson yoktur, yani hiç kimse sık sık masanıza gelip “İstediğiniz bir şey var mı?” diye sormaz. Böylece kendinizi Starbucks’ta her zaman daha rahat hissedersiniz.

Starbucks Menüsü

Starbucks’ta menü diğer kafelere göre oldukça fazla içecek türü içerir ve isimlendirme de farklıdır. Menüde espresso, cappucino gibi bilinen kahve türleri görseniz de bazı türlerin ismini çok anlaşılmaz bulabilirsiniz. Bunun yanında kahvenizi kişiselleştirme için gereken malzemelerin sorulması da kafanızı iyice karıştırabilir. Bir kahve meraklısının yaptığı hesaba göre Starbucks’ta menüdeki kahve türleri ve buna eklenebilecek seçeneklerin yarattığı olasılık sayısı 87000 kadar bulunmuş

Starbucks menüsünde isimlendirme, dünyada kahvenin çok önemli olduğu ülkelerden biri olan İtalya’dan esinlenilerek yapılmış. Örneğin bardak büyüklüğü için kullanılan “grande” İtalyanca’da büyük, “venti” ise yirmi (bardağın hacmi olarak) anlamına geliyor. Diğer yandan en küçük bardak boyu için kullanılan İngilizce’de uzun anlamına gelen “tall” ise rivayete göre daha eskiden kullanılan isimlendirme döneminden kalma. Buna göre eskiden sadece “short” ve “tall” bardak boyları vardı, short bardaklar bazı içecekler için kullanımdan kaldırılmış ama tall ismi kalmış. Sonuçta bardak boylarının anlamını düşünürsek hepsi bir bakıma “büyük” anlamına geliyor, anlaşılan bütün bunlar pazarlama açısından kullanılan bir isimlendirme yöntemi.

Menüdeki kahve türlerinin isimlendirmesi de yine İtalya’daki kahve isimlerine göre yapılır, örneğin espresso, machiato veya latte gibi. Fakat Starbucks bu kahve türlerini sunarken, İtalya’da kullanılan üretim yöntemlerini oldukça fazla oranda esnetiyor. Örneğin machiato İtalya’da espresso üzerine krema konularak yapılırken, Starbucks’ta frappucino benzeri bir tür kahve olarak sunuluyor.

Menüdeki değişik kahve seçeneklerini denemekten korkmayın, gerekirse baristalardan yardım isteyin. Starbucks müşterilerine gerçekten güzel, kahve meraklılarını tatmin eden kahveler sunuyor. Bunun yanında kahvenin yanında yiyebileceğiniz sandviç, çörek ve kek gibi seçenekleri de kasanın yanındaki vitrinde görebilirsiniz. Bunlar da lezzetli ve kolay yenen türlerden seçilmiş. Zaman içinde menüye yeni kahveler ekleniyor, artık tercih edilmeyen türler de kaldırılıyor. Siz de Starbucks’ta zaman içinde deneyerek kişisel tercihleriniz oluşacak, beğendiğiniz kahve türlerini içmekten zevk alacaksınız.

Starbucks Pahalı Değil

Türkiye’deki genel inanış Starbucks’ta satılan kahvelerin piyasaya göre daha pahalı olması. Gerçekten de menüdeki fiyatlara bakarsak fiyatların yüksek olduğu izlenimi elde edebilirsiniz. Gerçek durum hiç de böyle değil, fiyatları sunulan kahvenin hacmi ve kalitesi ile kıyaslamanız daha doğru olacak. Yakınınızdaki başka bir kafede veya pastanede kahve ısmarlarsanız size en ucuz granül kahve ve krema ile yapılmış, bir çay fincanı içinde bir içecek getirirler

Halbuki Starbucks’ta kahve yapılırken kahve çekirdekleri günlük olarak öğütülür ve kahveniz size en az 200 cc hacmindeki (tall) kağıt bardak veya fincanda sunulur. Böylece hacim olarak karşılaştırırsak Starbucks size daha ucuz ve daha gerçek bir kahve sunuyor. Kesinlikle “ben sadece sıcak ve şekerli kahverengi bir sıvı içmek istiyorum” diye düşünmeyin, beklentilerinizi yüksek tutun.

Starbucks Kart ve Mobil Uygulama

Starbucks bütün dünyada ödeme yöntemi olarak önceden varolan nakit ve kredi kartı seçenekleri yanında kendine özel bir Starbucks Kart ve Starbucks Mobil Uygulama seçenekleri de sunuyor. Bu yeni seçeneklerde önce Starbucks internet sitesinde üye olmanız ve kredi kartınızı kullanarak belli miktarlarda yükleme yapmanız gerekli. Starbucks Kart veya günümüzde kart yerine kullanılan Starbucks Mobil Uygulama içinde bulunan bakiye yeterli ise Starbucks’ta kahve veya başka ürünler alabilirsiniz. Bu alışveriş sırasında belirlenmiş kurallara göre hediyeler ve yıldızlar kazanacaksınız. Hediyelerinizi ve belli sayıya gelmiş yıldızlarınızı Starbucks’ta bedava ürün alarak kullanabilirsiniz.

Starbucks’ta Dikkat Etmeniz Gerekenler

Starbucks’ta geçirebileceğiniz zaman için bir kısıtlama yok ama özellikle müşterilerin yoğun olduğu saatlerde masaları uzun süre meşgul etmemenizi tavsiye ederiz. Doğrusu kimse size gelip “Kalkmanız gerek yoksa yeni bir şey içmelisiniz” demeyecektir ama başka müşterileri düşünerek gereksiz yere masayı veya koltuğu meşgul etmeyin.

Starbucks’ta baristalar her şeyden sorumludur, yani duruma göre kasaya bakarlar, siparişleri hazırlarlar, masaları temizlerler hatta gerektiğinde yerleri paspas yaparlar. Böyle olunca özellikle kalabalık anlarda bütün Starbucks şubelerinin self-servis olduğunu unutmayın. Bu nedenle kahvenizi içtikten sonra tepsileri salonda bulunan çöp masasına getirip bırakmanız ve kullanılan kağıt bardakları veya kağıt havluları sizin çöpe atmanız beklenir. Bu alışkanlık Türkiye’de ne yazık ki fazla yerleşmemiş durumda.Son